Suç ve Güvenlik

Suç ve Güvenlik

Yeni Zelanda güvenli olmasıyla ünlüdür. Nükleer tehditlerden uzaktadır - Çernobil felaketinin ardından iltica başvuruları artmıştır - ve çoğunlukla aklı başında, kanunlara uyan bir halkı vardır. Ülkenin sağlıklı ve güvenilir yapısı şehir sokaklarına da yansımıştır, suç oranı dünya standartlarına göre çok düşüktür. Polis detektiflerinin araştırdıkları suçları, Türk Polisi bile eminiz ki maaşlarına yüklü zam isterlerdi. Türk Televizyonlarında her akşam şiddet ve suç olayları haberler arasında üst sıralarda yer alır. Yeni Zelanda'da bu tür suçlar o kadar azdır ki, haber kanalları haber bulamamaktan yakınır ve Türklere göre çok gereksiz haberler üst sıralara çıkar: ("6 mart akşamı bu kamyondan bir koyun derisi çalınmıştır. Görgü şahitlerinin anlattıklarına göre.") gibisinden gereksiz haberlerle uğraşmak zorunda kalırsınız.

Polisler kırmızı ve mavi ışıkları olan beyaz arabalar kullanır ama şehirlerin sokaklarında pek görülmezler. Ama sizi kanunu çiğnerken yakalarlarsa mutlaka harekete geçerler çünkü trafik ve polis bölümleri artık birleştirilmiştir.

Yine de suç işlenir ve Yeni Zelandalılar için tehlikeli bir hızla artmaktadır. Bir çok turistin park halindeki arabasından veya karavanından eşyası çalınmıştır. Daha kötüsü de olmuştur. Coromandel Yarımadası'nda yürüyüş yapan İsveçli bir çiftin kaybolması geçtiğimiz yıllarda işlenen en büyük suçtur. İki yıl süren büyük bir polis operasyonu sonunda onlara tecavüz edip öldürmekten sorumlu tutulan bir adam yakalanmıştır. Ama bu ve başka bir iki trajik olay Yeni Zelanda'nın güvenli ve sıcak imajına zarar vermemiştir.

Önlem almak akıllıca olur. Eğer hosteliniz size bir oda anahtarı veriyorsa onu kullanın. Çoğu zaman çok emniyetli olsa da bomboş bir yerde tek başınıza kamp yapmadan önce de iyi düşünmelisiniz. Wellington ve Picton'daki feribot limanlarına asılan ilanlar sırt çantanızı feribotta kaybetme ihtimalinize karşı uyarır o yüzden sizinkini mümkünse yanınızda taşıyın. Eğer kaybederseniz Demiryolları İşletmesi'nden tazminat alana kadar onları sıkıştırın çünkü 1000 Dolar'a kadar tazminatları peşin olarak öderler.

Yeni Zelanda'da çeteler çok yaygındır, özellikle de (heavy metal konserleri için) büyük toplantıları iyi tanıtılan ve yolcuları pek etkilemeyen Mongrel Çetesi. Ama sokak çocuklarından, evden kaçmış gençlerden kurulu çeteler Wellington'daki Cuba Mall gibi bazı caddelerde gece geç vakitte dolaşanlar için sorun yaratabilir. Onları taciz etmezseniz ciddi sorunlar yaşamazsınız.

Aslında güvenliğinize karşı en büyük tehdit açık havadan yapılan sporlar ve macera sporlarıdır; bazı yabancılar anafora yakalanarak boğulmuştur mesela, bir iki kişi de jet ski kazalarında ölmüştür.

Macera turizmi yaralanmaları turistlerin hastaneye başvurduğu şikayetler içinde beşincidir ve 16 yıllık süre içindeki turist ölümlerinin dörtte birinden sorumludur. Bunların yarısı dağa tırmanır veya yürüyüş yaparken meydana gelir. Geçtiğimiz bir iki yılda rafting ve atlama maceraları sırasında pek çok ölümcül kaza yaşanmıştır. Bazı insanlar emniyet önlemlerinin yeterli olmadığını söylemiştir. Macerayı düzenleyen şirketin güvenliğe gereken önemi verdiğinden emin olun.

Uyuşturucular

Kendir Yeni Zelanda ikliminde yetişir ve yaygın olarak tüketilir. Yeni seçilen hükümetteki pek çok milletvekili kendirin yasallaşmasını açıkça savunmuş tur ve çoğu yorumcu Yeni Zelanda'nın dünyada böyle bir adımı atacak ilk ülke olacağını söylemektedir. Bu yolda ilk adım kendir kullanmanın suç olmaktan çıkarılmasıdır, böylece kullananlara para cezası verilecek ama mahkum edilmeyeceklerdir. 1999'da pipo ve diğer kendir malzemesi satan 250 kadar dükkana devletin bongo ve pipoları yasaklama niyetinde olduğu ve stoklarını elden çıkarmak için üç aylarını olduğu söylenmiştir.
Yetiştirilen türün dünyadaki en kaliteli türlerden biri olduğu söylenir.

Polis bazen mısır tarlalarında büyük ekim alanları bulur. En son olarak da Auckland'da kiracılara devredilmiş zengin bir evde bulmuştur. Oldukça güçlü ve saygın bir lobi kendirin yasallaşması için çalışmaktadır ve Yeni Zelanda bu konuda pek çok ülkeden daha ileri gitmiştir. Hatta 33 yaşındaki bir milletvekili böyle bir alışkanlığı olduğunu söylemiştir. Güçlü bir lobi zor kullanmanın vergi veren insanların parasını ve polisin zamanını harcadığını ve uyuşturucu arayan yetkililerin insan haklarını çiğnediğini söylemektedir.

Uyuşturucuyla savaş yetkilileri üreticileri ve kullanıcıları sıkıştırmaya devam etmektedir. Yine de üstünde bulundurmak 100 ila 1000 Dolar arası para cezası veya bir yıl hapis ya da her ikisiyle birden cezalandırılır. Yürüyüş yapanların çoğuna bir yerlerde bir esrarlı sigara teklif edilir. Daha ağır uyuşturucular Avrupa ve Kuzey Amerika'da olduğu kadar önemli bir sorun değildir ama her yerde olduğu gibi burada da yaygınlaşmaya başlıyor.