Christchurch

Christchurch

South Island'ın nüfusu: 862.000
Christchurch'ün nüfusu: 335.000

Bazıları Auckland'dan güneye doğru gittikçe zamanda da geriye doğru giderek sonunda kendinizi Stewart Adası'nda bir balıkçının elektriği, motorlu arabası veya telefonu olmayan evinde bulacağınızı söyler. South Islandlılar genelde uykucu ve değişimi kabullenemeyen insanlar olarak resmedilir. Bu ünlerinden hoşnut olmasalar da acelesiz, rekabetsiz hayat tarzlarından gurur duyar ve North Island'ın hızlı kabul ettikleri hayatını yaşamaya kesinlikle niyetlenmezler. Adalarının batı yakasının coğrafi ve doğal güzellikler bakımından eşsiz olduğunun bilincinde olduklarından bunu "anakara" olarak adlandırılan North Island'ın gösterişli binalarına değişmezler. North Island'ın büyüyen ekonomisinin tersine South Island'ınki geri kalmaktadır ama yine de hidroelektrik kullanarak kalkınmayı öngören tekliflere çok güçlü bir muhalefet vardır. Ancak aynı zamanda bölgede yeni iş olanakları sağlayacak ve ekonomiye destek olacak yatırımı kolaylaştırmak içinde güçlü baskılar gelmektedir.

Christchurch hâlâ kendisini "İngiltere'nin dışındaki en İngiliz şehir" olarak lanse eder ama bunu geçmişte olduğundan daha bilinçli bir şekilde yapmaktadır. Christchurch'te koloni döneminin etkileri yok olmaktadır ve büyük şehrin dışına çıktığınız vakit tamamen kaybolur. Buna tek istisna İskoçyalı mirasını gururla taşıyan ağırbaşlı Dunedin şehridir. South Island topraklarının büyük kısmında çiftçilik yapılır. Bir kısmı zengin ve bereketliyken toprakların çoğu yalnızca koyun otlatmaya yarar. İnsanlar da bütün faydası ve zararıyla genelde kırsal kesimde yaşar. Ancak yabancı birisini en çok ilgilendirecek şey vahşi hayat, özellikle de ada boyunca uzanan Alplerdir.

CHRISTCHURCH

Bir milyonun üçte biri kadar olan nüfusuyla Christchurch idari ve kültürel başkent konumundadır. Biraz sıkıcı da olsa medeni bir şehirdir. Geniş bir merkezi, neo-Gotik tarzı taş binaları ve bazılarının kendini beğenmişlik olarak da tanımlayabileceği soğuk bir kendine güven havası vardır. Tarihi binalarını ve yeşil alanlarını koruma gelenekleri olsa da geçtiğimiz yıllarda turistlere hoş görünmek için büyük çaplı kalkınma planları başlatmış ve sakinlerinin tepkisini çekmişlerdir. Lüks oteller, alışveriş merkezleri, bir casino ve tramvay açılmış, Katedral Meydanı baskılara dayanamayarak yeni bir akvaryum sahibi olmuştur. Şehir, Japon balayı çiftleri arasında giderek ün kazandığı için onları ilgisi doğrultusunda her yıl Sevgililer Günü'nde on gün süren Romantizm Festivali düzenlenmeye başlanmıştır. Başlangıçta yerliler şaşırmıştır ama zamanla rahat ve herkesin eğlenebileceği bir festival kimliği kazanmıştır. Programın ayrıntılarını www.festivalofromance.co.nz adresinden öğrenebilirsiniz.

Otuz yıl önce Christchurch'ü ziyaret eden yazar J. B. Priestley'in Christchurch için "en iyi halinde bile Yeni Zelanda'ya Anglikan kilisesi tarafından gönderilmiş gibi duruyor" diye yazdığı düşünülürse ne kadar büyük bir gelişme kaydedildiği anlaşılır. Ana caddelerden çoğunun adı İngiliz (Durham, Hereford, Worcester) ve kolonici (Barbadoes, Montreal, Colombo) Anglikan piskoposluk bölgelerinin isimlerini taşımaktadır. Sandallar Avon Nehri'nde kullanılır, üniformalı okul çocuklarının evlerine bisikletle döndüğü ve çift katlı otobüslerin turistleri şehirde gezdirdiğini görebilirsiniz. Ama Christchurch'te tepelerin eteklerindeki yürüyüş yollarının bahar aylarında koyun otlatmak için kapatılması, sokaklara Papanui gibi Maori isimlerinin verilmesi, koyun derisi satan dükkanların gazete bayilerinden sayıca fazla olması bir Yeni Zelanda şehri olduğunu kanıtlar. South Island'ın kalanına yapılacak akınları planlamak için ideal bir yerdir.veya bu akınlardan kurtulmak için.