1880'lerde Macdonald hükümeti ithal mallar üzerindeki gümrük vergilerini artırdı. Uygulamaya koydukları bu ekonomik politikanın amacı ithal mal satın alınmasını zorlaştırarak, halkı yerli mal tüketmeye yöneltmekti. Bunun için de Ontario ve Quebec 'te üretim sektörleri kuruldu. Bu düzenlemeyle Kanada'nın kırsal kesimleri merkeze doğal kaynaklar ve tarım ürünleri sağladılar. Bunun karşılığında da merkezden sanayi ürünleri temin ettiler. Birinci Dünya Savaşı boyunca Kanada'da hızla gelişen bir sanayileşme süreci gerçekleşti. Savaş esnasında kazandıkları endüstriyel kapasite ve diğer gelişmelerle ülke otomobil ve ileri teknoloji ürünleri üretmeye başladı. İkinci Dünya Savaşıyla Kanada'daki bu ekonomik büyüme hız kazandı. Bunun nedeni de sahip oldukları doğal kaynaklardı. Savaş boyunca tüm dünyaya doğal kaynaklar, kağıt, çeşitli elementler ihraç ettiler.
1960'ların sonlarına doğru üretimdeki artış ve ekonomik faaliyetlerdeki gelişmeler sonucunda devlet hızla büyüdü. Ancak 1970 'lerde enflasyon yüzünden ihraç edilen doğal kaynakların değerlerinde düşüş yaşandı. Ancak devlet bu gelişmeleri göz ardı edip sanki hala ekonomik büyüme yaşanıyormuş gibi harcamalarında herhangi bir kesinti yapmadı. Sağlık hizmetlerinin ve sosyal hizmetlerinin kalitesini hiç düşürmedi. Bu da Kanada'ya hiç de ucuza mal olmadı. 1972 ve 1998 yılları arasında devlet bütçesi sürekli açık verdi. Bugün Kanada'nın beş yüz yetmiş beş milyar dolarlık borcu bulunuyor.
1988 yılında, Kanada ABD ile FTA adında bir serbest ticaret antlaşması imzaladı. Bu yeni ticaret kurallarına milliyetçi ekonomistler ve gazeteciler çok büyük bir tepki gösterdi. Ve bu anlaşma hiç de hoş karşılanmadı. Bu anlaşma Kanada'yı açık pazarda rekabete yöneltti. Kanada şirketlerini ve ticaret sektörünü yeniden yapılanmaya, yatırıma, teknoloji ve yönetim stratejileri geliştirmeye zorladı. Bunlar Kanada için oldukça zahmetli oldu. Hala da Kanada bu konuda zorlanıyor. Sürekli rekabet kaygısı taşımak, Kanada mallarının dünya pazarında kalabilmesini sağlıyor. 1993 yılında Kanada ;Amerika ve Meksika'nın kurmuş olduğu NAFTA (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Birliği ) üyesi oldu. NAFTA, FTA'nın maddelerinin biraz daha genişletildiği ve ABD ile Kanada'nın Meksika gibi işçi çalıştırmanın son derece ucuz olduğu bir ülkenin sanayi bölgelerine girebilmelerini sağlayan bir anlaşmadır. Ancak verilere göre bunun Kanada'ya çok fazla bir fayda sağlamadığı görülmektedir. Çünkü Kanada'nın ekonomik faaliyetlerinin yalnızca %1'i Meksika'yı içermektedir. Ayrıca NAFTA Kanadalı bilim adamları ve uzmanların ABD'de çalışmalarını kolaylaştırdı. Ancak yine de bu konuda ABD'nin koyduğu katı kurallar devam ediyor.
Bugün Kanada ekonomisi eskisine göre daha az doğal kaynaklara dayanıyor. Tarım sanayiinde çalışan yaklaşık 372.500 kişi var. Orman, balıkçılık, madencilik, benzin ve yakıt sektörlerinde çalışan insanların sayısı ise 283.200 civarında. Bu ikisinin toplamı finans, sigortacılık ve gayrimenkul işleriyle uğraşan insan sayısından daha az. Kanada bugün telekomünikasyon, uzay bilimleri ve teknolojisi, biyoloji mühendisliği, jeofizik ve nükleer teknoloji alanlarında dünyada lider konumunda.