Finans Dünyası
İngiltere'nin para birimi herkesin bildiği üzere pound veya bir diğer adıyla sterlin'dir. Bir pound 100 penidir. Ve madeni paralar da bronz 1 ve 2 penilikler, nikel 5 peni, 10 peni, 20 peni, ve 50 penidir. Ayrıca 1 pound, nikel pirinç karışımı bir madeni paradır. 2 poundluk madeni paranın ise ,dış tarafı bronz iç tarafı nikeldir. 20 ve 50 penilik madeni paralar yedigen şeklindedir. Diğer madeni paralar ise daire şeklindedir. Banknotlar ise 5 pound, 10 pound, 20 pound ve 50 pound olarak piyasaya sürülmektedir. Banknotların değeri arttıkça büyüklüğü de artmaktadır. Biz size çok yüksek rakamlı banknotlar kullanmamanızı öneriyoruz çünkü bunların sahte çıkabilme olasılığı daha fazladır. Özellikle renkli fotokopi ile hazırlanmış sahte paralara dikkat edin.
İngiltere'de bazı bankaların para basma yetkisi vardır. Örneğin İskoç ve Kuzey İrlanda bankasının. Ancak ticaretle uğraşanlar ve esnafların bu bankaların bastığı paraları kabul etmeme gibi bir hakları vardır. Hatta İskoçya ve Kuzey İrlanda'dakilerin bile. İskoçya'da basılmış banknotlar genelde İskoçya'da hiç geri çevrilmeden kabul edilmektedir ancak Britanya'nın geri kalanında kabul edilmeme şansı yüksektir. Türkiye'den İngiltere'ye gidenlere tavsiyemiz yanınızda İngiltere Sterlini götürmenizdir. Çünkü diğer para birimleri (Dolar ve Euro gibi) çok düşük kurdan işlem görmektedirler.
İngiltere'de ulusal ve yabancı bankaların dışında vatandaşlara finans hizmeti veren pek çok kuruluş vardır. Kredi veren kuruluşlar, yatırım kurumları, sigorta şirketleri, postaneler, büyük mağazalar hatta süpermarketler ve hizmet şirketleri bile finans hizmetleri sunmaktadır. Finans sektöründe bu kadar büyük bir yoğunluğun yaşandığı İngiltere'de bu kuruluşlar müşteri çekebilmek için birbirleriyle şiddetli bir rekabet içerisindedirler. Londra Avrupa'nın en önemli para piyasasıdır ve dünyada da üçüncü sırada yer almaktadır. İlk sıralar New York ve Tokyo'ya aittir. Ancak İngiltere Euro'ya geçmemekte daha fazla direnirse dünya piyasalarındaki bu konumunu kaybedeceğine dair endişeler yaşanmaktadır. İngiltere'nin 1998 yılında kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılası 18.950 Amerikan Doları idi. Bu da yaşam seviyesinin Türkiye'ye göre ne kadar üst seviyelerde olduğunun acı bir kanıtıdır. Çalışanların ücretlerinden gelir vergisi, sosyal güvenlik primleri ve diğer katkı payları kesilmektedir. Bu kesintiler brüt ücretin %30'una denk gelmektedir. Son yıllarda vergi oranlarında artışlar meydana gelmiştir.
Ancak yine de diğer Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında vergi oranları İngiltere'de çok daha düşüktür. Özellikle de gelir vergileri. Son yıllarda dünyada ekonomik koşulların iyice güçleşmesiyle enflasyon oldukça artmıştır. Bu durum elbette ki tüm dünya ülkelerini etkilediği gibi İngiltere'yi de etkilemiştir. İngiltere bugün Avrupa'nın en pahalı ülkelerinden bir tanesidir. Ve Londra da dünyanın en pahalı şehirlerinden birisidir.
Kredi almak İngilizlerin yaşamlarının adeta bir parçası olmuştur. Şirketler, bankalar ve finans kuruluşları insanlara kredi vermek için kuyruklar oluşturmaktadır. Artık hiç kimse yanında yüklü miktarda nakit para taşımamaktadır. Kredi kartları nakit paranın yerini almıştır. İstatistiklere bakıldığında tüm alımların %75'inin kredi kartları ile gerçekleştiği görülmektedir. Bugün İngilizlerin toplam kredi kartı borçları 16 milyar sterlin civarındadır. İngiltere'de maddi olarak ayakta kalabilmeniz cüzdanınızdaki kartlarınızın sayısına bağlıdır. Bugün en çok kullanılan kartlar sırasıyla kredi kartları, bankamatik kartları, çeklerin garanti kartları, mağaza kartları, taksit kartları, master kartları dır. İngiltere finans sektöründe ABD'yi örnek almaktadır. ABD gibi piyasada nakit kullanımını azaltıp insanları kredi kartı kullanmaya yöneltmektedir.
İngiltere'de finans hizmetleri biraz düzensizdir. Ve finans kuruluşları Batı Avrupa'nın en kalitesiz hizmetlerini vermektedirler. Kendine güvenen herkes kendini yatırım uzmanı olarak ilan etmekte ve danışmanlık hizmeti vermek için astronomik ücretler ve kredi sağladıkları takdirde yüksek faizler talep etmektedirler. Bugün İngiltere Avrupa'nın en soyguncu finans piyasası olarak anılmaktadır. Finans kuruluşları her yıl küçük yatırımcıların sırtından 500 milyon pound kazanmaktadırlar. Bu yüzden bireysel olarak yatırım yapmak ve kredi almak adeta Afrika ormanlarının içinde kaybolmaya benzer. Etrafınız yamyam finans kurumlarıyla sarılmıştır. Hepsi birikimlerinize sahip olmak için heyecanla beklemektedirler. Finansal hizmet almayı planlıyorsanız örneğin ev kredisi veya araba kredisi almak isteyebilirsiniz, bunun için piyasayı çok iyi araştırın. En düşük faizle kredi veren kurumdan almaya çalışın. Tüm hizmet ücretlerine,işlem ücretlerine iyice göz gezdirmeden sözleşmeyi imzalamayın.
Unutmayın ki bankalar kara kaşınız kara gözünüz için size kredi vermiyor tek istedikleri ilerki zamanlarda sizden bol bol para kazanabilmek. Bunun için minimum faizler ödeyerek maksimum getiri elde etmeye çalışın. Alacağınız yatırım danışmanlığında danışmanınızın profesyonel olmasına dikkat edin çünkü yapabileceği en ufak bir hata sizin büyük maddi zararlara uğramanıza yol açabilir.
İngiltere'ye yerleşme veya çalışma amaçlı gidiyorsanız, İngiltere'ye adım attığınız andan itibaren yanınızda yeterince nakit para, kredi kartı, yemek kuponu, jeton, çek karnesi, euro, mücevher vs gibi kıymetli eşyalar bulundurun ki maddi herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmayasınız. Ancak yine de çok fazla nakit ile dolaşmamaya özen gösterin. İngiltere'de bulunduğunuz süre boyunca size en çok faydayı kredi kartlarının. sağlayacağını unutmayın.