Avustralyalılar İngilizce'yi kendilerine göre şekillendirmişlerdir. Sözcükleri sadece kısaltarak değil, sonlarına "o" takısı ekleyerek konuşurlar. Örneğin kayıt anlamındaki registration kelimesi reggo olarak ya da derelict fiilinden gelen serseri anlamındaki "derro" gibi. Erkek isimlerinin sonuna da "o" takısı koymak yaygındır. Geffo, robbo gibi isimlere bol rastlanır. İngiliz ya da Amerikan İngilizcesi öğrenmiş biz Türkler için bu biraz garip ve komik gelse de samimiyet ve sevimlilik anlamında yorumlanmalıdır.
Avustralya argosu mizah ve hayat doludur. Örneğin ankle-biter (bilek ısıran) çocuk yerine, rug-rat (halı faresi) de bebek yerine bol bol kullanılır. Absürd karşılaştırmalar kullanılarak mizahlı deyimler elde edilir. Ayrıca bazı durumları tanımlamak için iyice argo deyişler de yaygındır. Burada bunları açmayı ve örneklemeyi uygun bulmuyorum. Avustralya'ya gittiğinizde kendiniz öğrenseniz daha iyi.
Eğer İngilizceyi BBC ekranlarındaki gibi dinlemeye ve konuşmaya alışık bir Türkseniz -öyleleri de vardır herhalde- telaffuzda bazı sorunlar yaşayabilirsiniz. Avustralyalılar hem sinekleri dışarıda tutmak hem de nefesten tasarruf etmek için konuşurken dudaklarını pek az oynatırlar. Bu da belli ses değişikliklerine yol açar. Milliyetçiliğin yükselişine dek İngiliz olmakla övünen insanlar Avustralya aksanını en az yansıtanlardır, kırsal alanlarda yaşayan ve Avrupa kökenlerini pek umursmayanlar ise iyice aksanlı konuşurlar. İngilizce seslilerden "a" uzun bir "i" olarak okunur. Örneğin arkadaş anlamındaki "mate" (meyt) kelimesi "mite" (maeyt) olarak okunur. İngilizce'deki "ı" ise "o" olarak okunur. Sarhoş anlamına gelen "pie-eyed" (paeyayd) kelimesi "poyoed" (poyoyd) gibi okunur. Ayrıca Avustralyalılar İngilizceyi konuşurken öyle bir vurgular kullanırlar ki normal bir bildirim cümlesini soru gibi algılayabilirsiniz. Böylece sorulmamış bir soruya cevap vermeye çalışarak komik duruma düşersiniz. Ama bu durumlara İngiliz ve Amerikalı turistler de düştüklerine göre siz bir Türk olarak pek de haksız sayılmazsınız.
İngiliz İngilizcesi öğrenmişseniz çok az problem yaşarsınız. Ama Aborjin dilinden alınan bazı sözcükleri, örneğin toplantı anlamına gelen "corroboree" ve kaya anlamına gelen "bombara"gibi, bilmemeniz doğaldır. Bu aslında ülkemizde de başınıza gelebilecek bir durum değil midir? Örneğin bir İstanbullu İzmir'e gidip haşlanmış mısır yemek istediğinde mevzu bahis ürünün herkes tarafından "darı" olarak bilindiğini görüp şaşıracaktır.