Avustralya, kadınlara oy hakkına ve gizli oy usulüne öncülük etmiş dinç bir demokrasiye sahiptir. Avustralya'nın hükümet sistemi, İngiltere ve Kuzey Amerika'nin liberal demokrasi modellerini yansitmaktadır ancak bu sistem sadece Avustralya'ya has bir takım özelliklere de sahiptir.
Federal hükümet, oy çoğunluğuyla seçilen bir Parlemento'dan ve iki yasama meclisi, (Temsilciler Meclisi ve Senato) oluşur. Temsilciler Meclisinde çoğunluğu saglayan parti (ya da partiler), her iki yasama meclisinden de atanan bakanlarla hükümeti kurar.
Avustralya'nın idari geleneğinin asli İngiliz yönetimi altindaki koloni döneminden gelmektedir. Federal, Eyalet ve Bölge kamu hizmetleri, dönemin hükümetinin politik görüsü çerçevesinde çalismaya istekli daimi memurlarin ise alinmasiyla, tamamen kariyere dayali hizmetlerdir.
Avustralya bagimsiz bir ulus olmasına ragmen, Birleşik Krallık'in Kraliçesi Kraliçe Elizabeth II, Avustralya'nın da anayasal kraliyet baskanı olarak resmi Kraliçesidir. Kraliçe, halk tarafindan seçilen Avustralya Hükümetinin tavsiyeleri doğrultusunda, kendisini temsil edecek Avustralya Genel Valisini atar. Genel Vali Basbakanın tavsiyeleri doğrultusunda bakanları tayin eder ve, yapilan anlasma doğrultusunda, resmen tüm konularda sadece bakanların tavsiyelerine göre hareket eder. Bu sistem Kanada hükümet sistemine benzemektedir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu gibi ve İngiltere'deki sistemin aksine, Avustralya'nın yazili bir Anayasasi vardir. Bu Anayasa, federal hükümetin dis iliskiler ve ticaret, savunma ve göçmenlik gibi konulardaki islevlerini belirler. Eyaletler ve Bölgeler federal hükümete ait olmayan konulardan sorumludur. Uygulamada ise iki hükümet kademesi de bir çok alanda isbirligi içerisindedir. Eyaletler ve Bölgeler yerel hükümet organlarıni olusturur. Bunlar, İngilizce konusan diger ülkelerde yerel organlara verilen kanun uygulama ya da kamu eğitimi gibi islevlere sahip değildir.
Seçimler
Avustralya hükümetlerinin maksimum idare süresi, yeni federal Parlemento'nun ilk toplantisindan itibaren üç yildir. Ancak, bir Basbakan Genel Vali'den bu dönem sona ermeden önce seçime gidilmesini isteyebilir. Ilk Milletler Topluluğu Parlementosundan bu yana (9 Mayis 1901'de açılmistir) Temsilciler Meclisi için 39 kez seçim yapilmistir; en sonuncusu ise (Haziran 2001 itibariyla), 10 Kasim 1998 tarihinde açılmistir.
Simdiye kadar sadece bir parlemento bu üç yillik dönemi tamamlamistir - 1901'de kurulan federasyondan beri yönetim süresi ortalamasi 2,5 yildir.
Oy kullanmak Avustralya'da zorunludur. Oy kullanmamanin cezasi az olduğu halde, oy kullanabilen kisilerin yüzde 90'indan fazlası oy vermektedir. Temsilciler Meclisi için yapilan tek parlemento üyeligi seçimlerinde, Avustralyalılar her bir adayin isminin yanına kendi tercihlerine göre bir numara vermek zorundadır. Eyalet genelinde, Senato için çok üyelik seçimlerinde de seçmenlerin kişisel tercihleri kullanılmaktadır.
Asya ile yakın ilişki içerisinde olmak, Avustralya dis politikasi için zorunlu bir önceliktir. Avustralya toplumunun temel Batili görünüsü ile kurumlari ve ulusun Asya Pasifik bölgesindeki cografi konumu arasindaki karsilikli etkilesim, Avustralya dis politikasinin kalbini olusturmaktadır. Avustralya'nın çevresindeki bölgelerin çoğu, dis politikadan gereken karsiligi talep etmeye devam edecek olan önemli bir değisim süreci içerisindedir.
Avustralya'nın Amerika Birleşik Devletleri ile güçlü ortaklığı geniş kapsamlı ekonomik ilişkilere, ortak değerlere ve eski bir savunma işbirliği geleneğine dayanmaktadır. Bu ilişki, Avustralya için kaçınılmaz bir önem taşımaya devam etmektedir. Avustralya, Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birligi ile önemli bir ticaret ve yatirim akısına, paylasilan değerlere ve ortak kültürel ve tarihi baglantilara dayanan iliskilerini sürdürmeye devam edecektir.
Avustralya, Pasifik Adalari'ndaki halklar ile tarih boyunca yakın bir iliski içerisinde olmustur. Güney Pasifik bölgesinin en büyük ekonomisi, ana yatirim ortagi, yardim bagislarinda bulunan ülkelerin en önde gideni ve önemli bir güvenlik ortagidir ve kalkınmayi saglayacak yerel çabalari desteklemeye, istikrari yüreklendirmeye ve iyi yönetim ile ulusal olusumu ilerletmeye devam edecektir.
Avustralya, geleneksel ve bölgesel iliskilerini sürdürürken, Orta Asya ve Güney Amerika ülkeleriyle kurduğu hizla gelismekte olan iliskilere ve Afrika ülkeleri ile arasindaki geleneksel baglantilara da büyük bir önem vermektedir.
Avustralya, Birlesmis Milletlerin kurucu üyelerinden biridir ve bu örgüt ile Anlasmasini büyük bir kararlilikla desteklemektedir. Birlesmis Milletlerin uluslararasi baris ve güvenlige, insan haklarına, silahsizlanmaya ve çevreye yaptigi önemli katkilarin farkindadır. Avustralya'nın son yillardaki en önemli amaçlarindan biri Birlesmis Milletlerin ve birimlerinin, örgütün tüm üye ülkeler ve bu ülkelerin insanları için daha iyi ve daha etkin sonuçlar üretmesini saglayacak sekilde yeniden düzenlenmesi olmustur. Bunun yanisira Avustralya bütün BM sistemi içerisinde, insan haklari standartlarinin gelistirilmesi ve iyilestirilmesi faaliyetlerine de aktif olarak katilmaktadır. Ayrica, 2001 yilinda BM anlasma gövdesi sisteminin isleyisini gelistirilmesini amaçlayan yeniden düzenleme çalismalarini baslatmıştır.
Avustralya silahsizlanmayi ve silahlari kontrol altinda tutmaya yönelik anlasmalarin görüsülmesinde ve güçlendirilmesinde de aktif bir orol oynamaktadır. Avustralya'nın, ve daha genis bir bakıs açısiyla bölgenin, güvenligi kitle imha silahlarinin ve benzer diger silahlarin üretimini yasaklayan veya kontrol altinda tutan yasal olarak baglayici rejimler ile güçlendirilmektedir. Avustralya için büyümekte olan uluslararasi bir faaliyet de küresel çevresel ajanda, özellikle de ozon tabakasindaki iklimsel değisikliklerdir. Avustralya'nın bu konudaki tutumu, ticareti bozabilecek sonuçlardan kaçınirken çevreyi korumaktır.
Avustralya'nın dış politikasi, ulusal güvenligi koruyup gelistirmek ve üretken ve ticari iliskiler için mümkün olan en uygun ortami saglamak üzerine yoğunlasmistir. Bu hedefler, Avustralya'nın bölgesel güvenlik ortaminin akıci olduğu ve uluslararasi sistemde küresellesme ile bölgesellesme arasinda karmasik bir etkilesimin olduğu su siralarda özel bir çaba gerektirmektedir. Avustralya önümüzdeki uluslararasi zorluklarin üstesinden gelebilecek kapasiteye sahip olduğundan ve hem sorumluluk sahibi bir komsu hem de uluslararasi topluluğun yapici bir üyesi olarak kendine düsen görevi yerine getireceğinden emindir.
Avustralya, dış iliskiler ve ticaret politikalarının temsil etmekte olduğu topluluğun değerlerinden haberdar olmasi ve bu değerler ile yönlendirilmesi konusundaki gereksinime büyük önem vermektedir. Bu da, kendi çok kültürlü halkı içerisinde sekillenmis olan güçlü liberal demokrasi geleneklerini takip etmek demektir.